İnsanlar yüzyıllardır beynin sırlarını çözmek amacıyla çeşitli yöntemler denemiştir. Londra’daki Bilim Müzesi, geçmişte beyni anlamak için kullanılan nesneleri sergiliyor. Öncelikle bir düzine kadar seramikten yapılmış farklı şekillerde küçük kafalar görmekteyiz. Müzenin küratörü Katie Dabin bunların, kafatası biçimine göre kişilik analizi yapan sözde bilim dalı frenoloji pratisyenleri tarafından kullanıldığı anlatılıyor. Londra Bilim Müzesi küratörü Katie Dabin Frenoloji
18. yüzyılın sonlarında kişinin kafatası şeklinin, onun kişiliğine ve ruhsal durumuyla alakalı bilgi verdiğine inanılıyordu. Frenoloji uzmanları kafatasındaki girinti ve çıkıntıları ölçerek hastalarının beyninin nasıl çalıştığıyla alakalı bilgi edinmeyi düşünüyorlardı.
1840’larda ortaya çıkan Frenolojinin 50 yıl sonra bir bilim olarak gözden düştüğü görüldü. Bilim insanları gerçek olaylar üzerinde çalışmalarını sürdürdüler. Paul Broca gibi ilk beyin uzmanları, beynin farklı bölgelerinin farklı işlevleri olduğunu düşünüyordu. İki hastasının konuşamama sorununun beynin özel bir bölgesinden kaynaklandığının farkındaydı.
1920’lere gelindiğinde araştırmacılar beyindeki elektrik sinyallerini okumaya başlamıştı. Bu sayede canlı beyindeki elektriksel aktiviteye dair ilk bilgiler oluşmuş ve elektroensefalografi tekniği geliştirilmişti.
